Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi
İzmir Valisi Mustafa Toprak, Ödemiş Süs Bitkileri Yetiştiricileri Birliği ve Ödemiş Belediye Başkanlığınca 11. kez kapılarını açan Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisine ziyarette bulundu.
Vali Mustafa Toprak’ın üreticilerin ve katılımcıların sergisini ziyaretine,Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu,Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, Türkiye Süs Bitkileri Yetiştiricileri Birliği Başkanı Selahattin Altun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ağaç A.Ş. Genel Müdürü Murat Ermeydan, Ödemiş Süs Bitkileri Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Cabbar, sektör temsilcileri ve diğer ilgililer eşlik etti.
Vali Toprak,her bir katılımcıyı ziyaret ederek katılımları, destekleri ve çalışmaları için teşekkür ederek ihtiyaç ve taleplerinin olup olmadığını sordu.Vali Toprak stant ziyaretleri sırasında İzmir ilinin iç ve dış mekan süs bitkileri ile fidancılığı konusunda çeşitli açıklamalarda bulundu.
İzmir topraklarının tarıma elverişli olduğuna dikkat çeken Vali Toprak şunları aktardı; “Bugün buradan, İzmir’ den, Ödemiş’ten ve çevremizdeki katılan illerle birlikte 11. süs bitkileri üreticileri sergisini ve bu güzellikleri yaşıyoruz. Tüm emeği geçenleri kutluyorum. Burada Belediye Başkanlarıyla, Kaymakamıyla, kooperatiflerle birliklerle katkı sağlayanlar ve üreticililerin bizatihi kendileri ve çalışanlarıyla çok güzel bir görünüm var. Bu görünümün altında alın teri var, gayret var, meşakkat var, ama sonrasında da güzel üretim var. Hem evlerimizin içini, hem dışını, sokaklarımızı, bahçelerimizi yaşanabilir bir dünya haline getiriyor. Onun için gururluyuz ve bu güzellikleri de burada yaşatmaktan ve yaşamaktan memnuniyet duyuyoruz. Diğer taraftan şüphesiz ki işin ekonomisine bakmak gerekiyor.
Önemli olan hedefi ve gideceğimiz noktayı tayin etmektir. Eğer onu tayin edersek bir sorun olmayacaktır diye düşünüyorum. Son yıllarda bakınız 11. si yapılıyor bu süs bitkileri üreticileri sergisi çevre ilçelerimizde yapılıyor yani İzmir’ de kümelenme olayının da çıktığını görüyoruz. Bunlar yapıla yapıla ürete ürete katkı vere vere pazarlara fuarlara katıla katıla belli bir noktaya geliyoruz.
Bugün gururluyuz. Ülkemiz, Türkiye, İzmir ve Küçük Menderes havzası olarak, lokal olarak baktığımızda ülkemizin süs bitkileri konusunda iç mekan ve dış mekan fidancılığı noktasında belli bir noktaya geldiğini, bizde buradayız ve sektörde varız dediğini bugün burada görüyoruz. Ben ilin Valisi olarak canlı olarak hissettim ve gördüm. Dolayısıyla sizin biraz önce ifadenizdeki çağrı gibi ben de buradan çağrı yapmak istiyorum. Diyorum ki; evet, geliniz, hangi gruptan, hangi noktadan olursanız olun gelin. Evinizi mi güzelleştireceksiniz, iş dünyasının merkezlerini mi güzelleştireceksiniz, beldenizi mi, Belediyenizi mi güçlendireceksiniz, sokakları güzel kılacaksınız, mahallenizi mi yaşanıyor kılmak istiyorsunuz ve oradaki güzellikleri yaşatmak istiyorsunuz? Gelin ve buradan bu Ödemiş havzasında, Küçük Menderes havzasında üretilen iç ve dış mekân süs bitkilerinin kalitesini görün, üretimi görün, ürün çeşitliğini görün ve buradan alın. O güzellikleri sizde yaşayın, yaşatın.
Buradan baktığımızda ülkemizden ve İzmir’ den üretilen ürünlerin dış dünyaya, bunun da rakam olarak Hollanda’yla ölçüşemesek dahi oraya katkı sağlamamız lazım, önünü açmamız lazım. Ben buraya 2013’te katıldım ve bu 3 yıl içinde dahi sektörün burada ciddi bir mesafe aldığında gözlerimle gördüm. Şahidim kalite var. Şüphesiz ki önünün açılması noktasında bir taraftan hükümet, bakanlıklar, yerel yönetimler, hepimiz katkı koymaya devam etmeliyiz. Ben burada gördüm İstanbul’dan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ağaç A.Ş gelmiş diyor ki, ben buradan ciddi manada 130 Bine yakın ağaç, fidan alıyorum. Onun dışında iç ve dış süs bitkileri alıyorum ve İstanbul’ u güzelleştiriyorum diyor. Yerelde ki Büyükşehir Belediyemiz de yine aynılarını yapıyor. Dolayısıyla bizim burada üreticileri desteklemek adına katkı koymamız gerekiyor, önlerini açmamız gerekiyor. Yurt dışından eskiden bunlar çok yüksek paralara gelirdi, şimdi ülkemizde hem kaliteli üretiliyor, hem kendi insanımızın istihdamı ve alın teriyle birlikte üretiliyor. Onun için bunu tüm faydalanıcılar olarak destek olmak lazım. Tüm katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum.
Kamu sektörü olsun, özel sektör olsun bu desteklerimizi mutlaka ortada görülür bir şekilde hissettirecek şekilde üreticilerimizde yansıtmamız gerekiyor.
Bu bitkilere bir emek vereceksiniz 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl sonra sattığınızda ancak parasını alabileceksiniz. Bu manada uzun vadeli kredinin çözümü gerekiyor. Kooperatiflerimiz, alt birliklerimiz, üst birliklerimizle beraber devamlı toplantılar yapıyoruz. Bu birinci Sorun. İkincisi, mutlaka ifade ettiğiniz gibi KDV oranlarıyla da ilgili talepleri var. İl Valisi olarak benim görevim, bu talepleri alıp Ankara‘daki çözüm mercilerine iletmektir. Umuyoruz ki ekonominin genel dengeleri içerisinde bu gibi taleplerde yerini bulacaktır ve çözülecektir. Yani buna ekonominin genel dengesi içinde bakmak lazım.
Arkadaşlarımızın bu zor şartlardaki üretim noktasındaki sıkıntılarını görünce bu talepleri bizim hem iletmemiz, hem de çözümü noktasında sonuçlandırmamız gerekiyor. Sonuç itibariyle her bir üretim alanında zaman zaman istekler, sorunlar, şikâyetler olacaktır. Ama ben devletimizin temsilcisiyim, her bir bakanımızın ayrı ayrı temsilcisiyim. Burada Belediyelerimizin başkanları var, kooperatiflerimiz, birliklerimiz var. Her birimizin görevi bu sorunları ilgili çözülebilecek noktalara taşımamız, kendi çözeceklerimiz varsa yerelden çözmek, çözülemeyecekleri de ilgili itiraz edilecek noktalara ulaştırmaktır. Bakınız şimdi biz arkadaşlarla önemli bir proje yürütüyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı istihdam yaratıp ve ülkemizi desteklemeye devam ediyor. Bunlardan biri de güdümlü proje uygulaması. İZKA olarak burada üreticilerimizi bir araya getirerek en önemli ihtiyaç alanı olan kaliteli çelik üretimini, genç fidan üretimini gerçekleştirecek 110 bin m2’lik bir alan tahsisi alındı. Onun üzerinde kooperatiflerinin birleşmiş gücüyle oda devreye girdiğinde burada daha kaliteli ürünün bu imkânları seferber ediyoruz. Girişimlerimiz oluyor, değerli başkanlarımızın temasları olabiliyor daha fazla belediyelerimizin bu satın alma gerçekleştirecek kooperatifler aracılılığıyla.
Bu fuarın, bu serginin 11. Süs bitkileri üretici fuarının sergisinin hayırlara vesile olmasını diliyorum heyecanı canlılığı görüyorum yarın, Cuma, Cumartesi ülkemizden değişik alıcılar gelerek burada iş akitleri noktasında gayretlerini koyacaklar. Değişik illerin yoğun şekilde geldiğini görüyorum ki Ödemiş ve havzası iç ve dış fidan üretiminde belli bir noktaya gelmiştir, kümelenme olmuştur, ülkemizin değişik yörelerinden değişik dikkati çekmiştir.
İhracata da yönelecek noktaya gelmiştir. Tüm birlik başkanları sektör temsilcilerine, birliklere teşekkür ediyorum.
Sektörü ayakta tutmanın yolu ürettiğimizi satabilmektir. O manada İZKA aracılığıyla bir projenin ucundan tutmadık, altına tamamen girdik. Aslında proje başlayalı 2 yıl oldu ama doldura doldura belli bir noktaya anca getirebildik. Kaymakamımız, başkanımız, sizler, hep birlikte işin altına girdiniz. Umuyoruz ki bu projeyle birlikte biraz daha kaliteli üretimin temeli atılmış olur. Örnek olmak lazım, ön açmak lazım, rehberlik etmek lazım, bu işin esası budur. O noktada da iyi ilerliyoruz bence.
Şimdi biraz odak nokta olmayla, cazibe merkezi olmasıyla Ödemiş dendiğinde, Bayındır dendiğinde ya da İzmir dendiğinde süs bitkilerinde kümeleşmenin olması gerekiyor. Bunların hepsi bir katkıdır en nihayetinde, hayırlı bir iş olacak.” dedi.
Baktığımızda ülkemizin %50 dış mekân ve iç mekân süs bitkilerinin İzmir’de üretildiğine değinen Vali Toprak; “Bu üretimin önemli bir kısmı Ödemiş’te gerçekleştiriliyor. Biz baktığımızda İzmir olarak bakarız ama en önemli nokta Ödemiş’tir, Bayındır’dır. Biraz Urla ve Torbalı da var ama özellikle dış mekân süs bitkisi ve fidan üretiminde öncü Ödemiş’tir. O manada hem fidan açısından, hem dış mekân süs bitkilerinin alınması açısından bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve size teşekkür ediyoruz. Hem yerel alımlar, hem dışarıdan alımlar, hem ihracat kapasitesinin ve hamlelerinin artması bizi rahatlatacaktır. Ama biz de sorumluluğumuzun farkındayız. Çeşitliliği, kaliteyi ve görüntüyü günden güne değiştiriyoruz. Emin olun ben İzmir’de 3. yıla girdim, geldiğim yıl şuradan geçip dönerken baktığım kalite, renk, uyum, bu sene bakıyorum daha iyileşti, daha güzelleşti. Bahçelere baktığımda daha derli toplu, dağınıklıkta gideriliyor. İşte biraz da para kazandıkça, imkân oldukça kendini biraz daha büyütmeye çalışıyor firmalarımız. Ayakta kalmanın yolu biraz da oradan geçiyor.
Tüm bu güzellikler ve fuarlar katılımla birlikte önemli bir noktaya geliyor. Hem katkılarınız, hem de katılım katkılarınız değerlidir. Teşekkür ediyorum.
Bir taraftan biz dışardan yatırımcımızın buraya gelmesini istiyoruz, iki biraz daha kalitenin artmasını istiyoruz, üçüncü olarak ta buradaki insanların da biraz daha patron olup kendi işlerini büyütmesini diliyoruz. Hiçbiri de birbirine engel değildir. Her birini istememiz gerekiyor. Dolayısıyla hem sizlerin çalışması, hem buradaki arkadaşların çalışması ülkemize ve insanlarımıza bir değer olarak yansıyor.
Şimdi biz elbette ki ülkemizin ihtiyacı olan tarımsal üretimi, insanları doyurucu sistemi yapacağız bunda hiçbir sorun yok. Ama topraklarımızı da Allah’ın bahşettiği bu coğrafyadaki bu güzelliği de iyi kullanmamız gerekiyor. Geleceğe de iyi bir şekilde aktarmamız gerekiyor. Arpa, buğday vesaire bunlar da üretilecek, bunlara da ihtiyaç var. Silajlık mısır olacak, süt inekçiliği de yapmamız gerekiyor, patatesi de üreteceğiz. Ama mümkün olursa çiftçimizi de güçlendirmek adına o çiftçimizin içerisinden de daha çok üreticileri çıkarmak adına bu imkânı biraz daha yönlendirmemiz gerekiyor. Yani katma değeri yüksek, daha fazla bir gelir elde eden noktalara da yönelmemiz gerekiyor. Bu sektör de onlardan biridir diye düşünüyorum.” dedi.